ÇOCUKLARDA SOLUNUM: Ağız Solunumunun Negatif Etkileri

ortognatik-cerrahi-cocuklarda-solunum-problemleri-hava-yolu-genisletilmesi

Sağlıklı ve doğal nefes almak hem fiziksel hem de ruhsal açıdan yaşamın temel gereksinimidir. Eğer nefes alıp verme işlemi doğru şekilde gerçekleştirilebilirse yaşam kalitesi artar. Tersi durumda ise patolojiler görülür. Sağlıklı nefes alınması ve bu durumun korunması çocuklardın büyüme ve gelişimleri için önemli unsurlardan biridir. Yanlış nefes alma veya yetersiz solunum sebebiyle başka sorunlar da ortaya çıkmaktadır.

 

Sağlıklı nefes alabilmenin ilk şartı burundan nefes almaktır. Nefes alma organımız ağzımız değil burnumuzdur. Burundan soluduğumuz hava nemlenir, ısınır ve akciğerlere inerken havanın içindeki tozlar ve mikroorganizmalar filtrelenir. Böylece, akciğerlere sağlıklı bir hava girmiş olur. Eğer burunda veya burun yolunda tıkanıklık varsa, o zaman sağlıklı olmayan ağız solunumu başlar. Ağızdan alınan hava kalitesizdir, çünkü yeterinde nemlenmez, ısınmaz ve filtrelenmez.

 

Burun solunumunun yapılamaması ve ağız solunumunun sebepleri  genetik, psikolojik/davranışsal veya burun yolundaki tıkanıklıklar olabilir. Burundaki veya burun yolundaki tıkanıklıklara sebep olarak deviasyon denilen kemik ve kıkırdak eğrilikleri, burun içindeki kankaların şişmesi, polipler, alerjik hipertrofik rinit, sinüzit ve kronik iltihap sebebiyle burun mukozasının enflamasyonu, bademcik ve geniz etlerinin normalden büyük olması ve hava kirliliğinin artışı ile çocukların daha fazla alerjik maddelere maruz kalması örnekleri verilebilir. Yapılan çalışmalarda, çocukluk zamanı ağız solunumuna alışmış kişilerde burunda tıkanıklık olmasa da ömür boyu alışkanlığa bağlı ağız solunumu yapabildiği bildirilmektedir. Bu sebeple, çok küçük yaşta solunumun değerlendirilmesi ve çözüm aranması gerekir.

 

Ağızdan yapılan solunum nedeniyle boğaz kuruluğu meydana gelir. Bebeklerde görülen orta kulak iltihaplanmasında da rolü vardır. Uzun süreli ağız solunumunun, kalp damar yollarında patolojilere ve endokrinolojik sorunlara neden olduğu bilinmektedir. Uyku kalitesinde azalma  ve psikolojik sorunlar da ağız solunumu ve solunumun kalitesinin düşüklüğü ile ilişkilendirilmektedir.

 

Ortodontist olarak solunumu değerlendirirsek, burun solunumu, üst çene ve kafa kemiklerinin uygun şekilde büyüyüp gelişmesini sağlar. İskeletsel kemik yapılarının ve sinüs denen hava boşluklarının doğru şekillenebilmesi için burundan alınan hava ve kalitesi çok önemlidir. Bebeklik ve çocukluk dönemindeki, yani büyüme gelişimin en aktif olduğu dönemdeki hava alım kalitesinin azalmasına bağlı patoloji oluşumuna önlem alınmalıdır. Ağızdan başlayan değişiklik birbirleriyle direkt bağlantılı olan çeneleri, baş, boyun ve bel omurlarını ve dolayısıyla tüm vücudu negatif yönde etkiler.

 

Çocuklar, ağızlarından daha rahat nefes alabilmek için başlarını öne doğru uzatırlar, öne doğru eğilirler ve başlarını geriye doğru yatırırlar. Bu da boyun omurlarına ters yönde yük binmesine, ön ve yan boyun kaslarının hiperaktivitesine, köprücük kemiklerinin ve birinci kaburga kemiklerinin yükselmesine ve kambur duruşa sebep olur. Bu duruş şekli, dil üstü kasların kısalmasına ve  dil altı kasların uzamasına sebep olur. Uzun süreli ağız solunumu sonucunda ortaya çıkan yüz tipine ”adenoid yüz tipi” denir. Nefes alabilmek için alt çenesini ve dilini aşağı doğru iten çocukta damak kubbesi derinleşir, alt çene yeterince büyüyemez, arka dişler aşırı uzar, alt çene geriye ve aşağı doğru rotasyon yapar, üst ve alt ön dişler arasındaki açıklık artar, Angle Sınıf II  dediğimiz alt çenenin geride olma durumu oluşur, alt yüz yüksekliği artar, yüz uzar ve gerilmiş yanaklar üst çeneye basınç yaparak üst çenenin yanlara doğru gelişememesine ve dar kalmasına sebep olur.  Ayrıca, ağız sürekli açık kaldığı için ve tükürük ile yıkanamadığı için açıkta kalan diş etleri kurur  ve kıpkırmızı bir diş eti görüntüsü oluşur. Daha rahat nefes alabilmek için ağzını açık tutan çocuklarda, üst solunum yolları da  yeterince gelişemez. Buna bağlı olarak, yatay vaziyette, yani uyku sırasında sıklıkla apne ve horlama  görülür ve uyku kalitesi bozulur. Yalnızca geceleri salgılanan büyüme hormonunu da azalır ve çocukta yeterli büyüyememe ve kilo alamama gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

 

İyi uyku uyuyamayan ve kalitesiz hava soluyan çocuklar yeterince dinlenmiş şekilde uyanamazlar. Gözlerinin altındaki kronik yorgunluk halkaları bu durumun tipik görüntüleridir. Çocuklar ağızlarından soluyabilmek için dudak kaslarını yanlış şekilde kullanırlar.  Dudak kaslarının yanlış kullanımı ile kaslanma bölgeleri değişiklik gösterir ve dudakları damak ile bağlayan dudak bağı denen bağ dokuları hareketsiz kalır.

 

Normal bir yutkunma esnasında üst dudak ve filtrum aşağıya doğru hareket etmesi gerekirken, tam tersi alt dudak yukarıya doğru hareket ederek dudakları kapamaya çalışır. Bu durumda, alt çene kasları olması gerektiğinden fazla çalışır. Çene ucundaki nokta nokta kasılmalar farkedilir hale gelir.Tüm bu sebeplerden dolayı, ağız solunumunun erken ve doğru teşhisi ve tedavisi çok önemli bir konudur.

 

Ortodonti uzmanları olarak yalnızca dişlerin seviyelenmesi ve estetik olarak güzel görünmesi bizim için yeterli değildir. Büyüme gelişme çağındaki çocuklara uyguladığımız tedaviler, hekimlik hayatımızı anlamlandıran tedavilerdir. Çocuk diş hekimlerinin, kulak burun boğaz ve çocuk doktorlarının, hatta duruş bozukluğu oluşmadan fizyoterapistlerin burun solunumu yapmayan ve/veya yapamayan çocukları doğru şekilde teşhis etmesi  için birlikte çalışması gereklidir.Kulak burun boğaz uzmanı burun yolundaki tıkanıkları giderirken, biz ortodontistler de erken dönem tedaviler ile üst çenedeki darlığı çözerek burundan soluma ve dili doğru konumlandırma egzersizleriyle, çocuğu yeniden normal büyüme paternine yönlendirmeyi ve hem fiziksel hem de psikolojik açıdan sağlığa kavuşturmayı hedeflemekteyiz.

 

Web sayfamızdaki erken dönem tedaviler bölümünde çene genişletmesi protokolü ile ilgili daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.




Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *